Yüzde 40’ın üstünde oy alan diğerleri

Coburg, "Deutscher Tag", NSDAP-Delegation

 

Tarihimizde yüzde 40 üstünde oy alıp bu iktidar desteğiyle olmaz denen diktatörlüğe kimler gitti diye kısa bir araştırma yaptım. Bakın karşıma kimler çıktı: Naziler!

Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi’nin üye sayısı 1923 yılına gelindiğinde çok artmıştı. Üye sayısının artışıyla birlikte parti merkezinin bulunduğu Münih’le beraber Bavyera eyaletinin yönetimini ele geçirmek isteyen Hitler, partinin silahlı kanadı olan Sturmabteilung örgütü ve sivil nasyonal sosyalistlerle beraber ayaklanma çıkardı. Bu ayaklanmayı I. Dünya Savaşı’nda görev yapmış eski bir komutan olan Erich Ludendorff da destekledi. Tarihe “Birahane Darbesi” olarak geçen bu darbe girişimi başarısızlıkla sonuçlandı ve Hitler 5 yıl hapis cezası aldı. 5 yıl ceza almasına rağmen 9 ay hapis yattı ve bu süre zarfında kendi hayatını anlattığı, siyasî düşüncelerini açıkladığı ve nasyonal sosyalizmin doktrini niteliğindeki “Kavgam” (Mein Kampf) kitabını yazdı. Bu kitap, partinin bundan sonraki faaliyetlerine yön verdi. Hapisteyken kendisinin en sadık destekçilerinden olan Rudolf Hess ile tanıştı.

Adolf Hitler, 1924 Kasımında serbest bırakıldı. İzleyen yıllarda, tartışmasız liderliğinde Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi’ni yeniden kurdu ve organize etti. Yeni NSDAP artık yarı askerî bir organizasyon değildi ve zorla güç elde etmeyi reddediyordu. Ne olursa olsun, ekonomik ve politik durum dengelenmişti ve aşırıcılığın yükselmesi zayıflamıştı. Bu sebeple daha fazla devrim macerasına ihtimal verilmiyordu. 1925’te parti Hitler tarafından atanan “liderlik kolordusu” ve “genel üyelik” olarak ikiye ayrıldı. Parti ve Sturmabteilung (SA) ayrı tutuldu. Partinin yasal yönüne vurgu yapıldı. Bunun bir işareti olarak, parti kadınları kabul etmeye başladı. SA ve Schutzstaffel (SS) destek grubu olarak tanımlandılar ve bu grubun tüm üyeleri ilk düzenli parti üyeleri oldular.

Parti, yerel örgütlenmelere önem verdi ve Gauleiter sistemiyle birlikte, Almanya’da idari birimler açtı. Almanya’da 98 tane, Avusturya’da ise 7 tane Gau, yani yerel NSDAP birimi vardı. Bu yerel birimlerden Çekoslovakya’daki Almanların yaşadığı Südetland’a, Polonya’da Almanların yoğunlukta olduğu Danzig’e ve Fransız işgali altındaki Saar Havzası’na da kurulmuştu. Parti, 1924 ve 1929 yılları arasında seçimlerde başarısız oldu, ancak kitlesel gösteriler ve politik duruştan dolayı önem kaybetmediler. Hitler’in 1920’li yılların ikinci yarısındaki politik faaliyetleri hız kesmeden devam ediyordu ki, ismi tüm Almanya’da duyulmuştu. Popülaritesinin artmasıyla birlikte Alman siyasetinin önemli figürlerinden birisi haline gelmişti. 1918 yenilgisi sonucu onuru kırılan ve bu utanç verici yenilgiyi hazmedemeyen milyonlarca Alman’a, 1919’da dış güçlerin baskısı altında kurulan yeni aciz devletten memnun olmayanlara, anti-Marksist Alman emekçilerine, iş ve ekmek isteyen yurttaşlara büyük bir Almanya vaat ediyordu. Hitler, politik fikirlerini ilk olarak, insanların kolayca toplanacağı bir mekan olan barlarda, daha sonraları ise daha büyük toplantı salonlarında halka açıklamaya başlamıştı. En nihayetinde, daha çok insana hitap etmek için meydanlarda geniş çaplı mitingler yapma fırsatını bulmuştu. Onun fikirleri çoğu insana ümit veriyordu, sözlerinde “Alman halkı için” ifadesi eksik olmuyordu. “Eğer haklarımızda ısrar etmezsek hiçbir anlayış mümkün olmayacaktır” diyen Hitler, zaman içerisinde, kitleleri Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi’nin saflarında birleştiriyordu, parti tabanını ulusal pozisyonda, Yahudi karşıtı ve yurtsever görüşe sahip ve biraz daha otoriter bir yönetimden yana olan insanlar oluşturuyordu.

NSDAP, 14 Eylül 1930 seçimlerinde % 18.3 oy ile Almanya Sosyal Demokrat Partisi’nden sonra ikinci büyük parti oldu. Hitler’in oyları Katoliklerden daha fazla Protestanlardan, şehirlerden daha fazla kırsal bölge ve kasabalardan, işçilerden daha fazla orta ve üst kesimden geldi.

Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi 14 Eylül 1930 seçimlerinde ilk büyük seçim başarısını elde ederek parlamentoda bulunan milletvekili sayısını 12’den 107’ye çıkardı ve çoğunluğu sağladılar. Parti, 31 Temmuz 1932’de yapılan genel seçimlerde kendi çapında en büyük ikinci oy oranını elde etti. Seçim sonuçlarından yine parlamentoda çoğunluğu sağlayabilen bir parti çıkmamıştı. Toplam oyların % 37.4’ünü alan Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi, parlamentoda çoğunluğu sağlayamamakla birlikte en çok sandalye sayısına sahip partiydi. 1919’dan beri yıllar boyunca siyasal bir istikrar sağlanamıyordu, hükûmeti kurması için atanan başbakanların görev süresi birkaç ay veyahut 1 yıl sürüyordu. Siyasal istikrarsızlığı çözecek tek liderin Hitler olduğu sonucuna varan bazı milliyetçi önderler, onu denetleyebileceklerini düşünerek şansölye (başbakan) olmasında anlaştılar. Böylece Alman Cumhurbaşkanı Paul von Hindenburg, 30 Ocak 1933 tarihinde Hitler’i Reichskanzler (İmparatorluk Şansölyesi) olarak atadı. Birkaç ay sonra yapılan 5 Mart 1933 seçimlerinde ise Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi oyların % 43.9’unu aldı ve iktidarda kalmaları kesinleşti. Almanya’nın ikinci en büyük partisi % 18.3 oy oranı ile Almanya Sosyal Demokrat Partisi, üçüncü parti ise % 12.3 oy oranı ile Almanya Komünist Partisi oldu.

— NSDAP’nin seçimlerdeki durumu —
Tarih Oy Yüzde Reichstag’daki sandalye sayısı
4 Mayıs 1924 1,918.3 6.5 32
7 Aralık 1924 907.3 3.0 14
20 Mayıs 1928 810.1 2.6 12
14 Eylül 1930 6,409.6 18.3 107
31 Temmuz 1932 13,745.8 37.4 230
6 Kasım 1932 11,737.0 33.1 196
5 Mart 1933 17,277.0 43.9 288

Dünyayı II. Dünya Savaşı’na sokan ekip 17.3  milyon Alman vatandaşının oylarıyla geldi. O zamanki ülke nüfusunun yüzde 43.9’unu oluşturuyordu.