bilim kurgu

Hiçbir kitabının filmini seyredemeyen üstad

//

Philip_K_DickPhilip K.Dick… Bilim kurgunun babası hala oğlu gibi saçma tanımlara girmek bence yanlış. Değişik bir düşünce yapısı vardı. Zamana takıntılıydı ve bunu da hemen her yazısında bize yedire yedire gösterdi.

Ama ben biraz bu adamın bararısızlıklarla dolu hayatına bakmak istiyorum. İkizi vardı, öldü. 1928 doğumlu biri olarak 1950’lerde bilim kurgu yazmak gibi bir lanete sahip oldu. İlk hikayesi 1951’de yayımladı. O da popüler romanlar yazmak istese de hiç tutturamadı. Yazısı daima övgü aldı ama dünyanın en zengin yazarlarından biri olamadı.

Blade Runner olarak tanıdığımız “Do Androids Dream of Electric Sheep?” eserinin filmeştirildiğini görebilirdi belki… Eğer 1982 yılının Haziran ayında film vizyona girmeden 4 ay önce bir şubat günü kalp krizi geçirip beyin aktiviteleri durmamış olsaydı…

Sonrasında neredeyse tüm kitapları filmleştirildi. Sadece Total Recall iki kez film oldu. En büyük gişe başarısını yakalayan kitabı Spielberg imzalı “The Minority Report” oldu. Toplamda sadece salon gösterimleriden 528 milyon dolar gelir elde etti yazdığı fikirler. Ama o bu paraları göremedi.

Şimdi herkes onun yarattığı dünyanın filmlerinin hastası. Ama çoğu, yazarın o olduğunu bilmiyor bile…

Geçmişte kalmış bir gelecek: Uzay 1999

/

Amerikalılar bu televizyon işinde çok ileri gittiler. Oysa TV başlangıcından beri İngilizlerin iyi olduğu bir şeydi. Gerek diziler, gerek show programları… Ama sonra Amerikalılar bilim kurgu dizileri keşfetti, böyle deyince çok doğru olmaz belki değiştirerek söyleyelim, Amerikalılar efekt ve dekora para harcayarak gerçekçi bilim kurgu diziler yaparlarsa halkın beğenisini kazanacalarını keşfetti. Bildiğiniz gibi bunun en önemli ve canlı göstergesi 1969 yılında başlayan (ve hala süren) Uzay Yolu’dur.

Hal böyle olunca İngilizler Amerikalılara yenilmenin ezikliğini üstlerinden atmak için harekete geçtiler. Eğer onların efsane dizisi varsa İngilizlerin de olurdu. Bu yüzden tüm hızıyla Uzay 1999 hayata geçirildi. Başta İtalyan Televizyonu RAI de bu işin içindeydi. Sonra İngilizler tek kaldılar.

Devamı…