twitter

Kezbanların İsveçli bakanla imtihanı

//

İlk başta ne yalan söyleyeyim İsveçli bakan muhabbetini kadınların güye göğüs kanserine dikkat çekmek için birbirlerine sütyen rengi fısıldadığı aktivitelerden biri zannettim. Sonra biraz daha iyşin içine girince tehlikenin farkına vardım: Adamın biri İsveç gibi demokrasi ve insan haklarının tavan yaptığı ülkede sağlık bakanı oluyor. Yakışıklı olduğu için bizim kızlardan birkaçı onu keşfediyor ve sosyal medyamız isveçli bakan muhabbetiyle yıkılıyor.

Adam gelse dese ki hadi lan geldim ne diyorsunuz söyleyin, böyle afedersin cücük gibi kalacaklar.

Muhafazakar değilim ama bu çok acayip bir şey.

Kadınlar bence erkeklerle aynı seviyeyi yakaladı. Bundan sonra biri kalkıp da erkeklere iğrençsiniz derse ağzına terlikle vurmak gerekecek…

Twitter bugün sürünerek ayağımıza gelecek!!!

/

twitter hapisBilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu BTK ile sosyal medya ağı Twitter’ın üst düzey yetkilileri bugün İstanbul’da biraraya gelecek.

BTK ile Twitter yetkililerinin yarın yapacakları görüşmede, Twitter yetkililerinden Türkiye’de ofis açmalarının yanı sıra Ar-Ge faaliyetlerini Türkiye’de yapmaları istenecek.

BTK Başkanı Tayfun Acarer ve beraberindeki heyet ile Twitter’ın Uluslararası Kamu Politikalarından Sorumlu Başkan Yardımcısı Colin Crowell arasındaki ilk görüşme 14 Nisan’da gerçekleşmişti. Acarer ve beraberindeki heyet, Twitter’ın Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Kamu Politikaları Direktörü Sinead McSweeney başkanlığındaki heyet ile 21 Mayıs’ta İrlanda’nın başkenti Dublin’de ikinci kez bir araya gelmişti. Dublin’deki ikinci görüşmede en somut gelişme, “Türkçe canlı destek hattının kısa süre içinde devreye gireceğinin” açıklanması olmuştu. 

Bakan Elvan, daha önce yaptığı açıklamada, sosyal medya alanında geçmişte bazı sıkıntılar yaşandığını ifade ederek, “Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinin aldığı kararların dikkate alınmaması gibi bir eğilim söz konusuydu. Youtube, Twitter, Facebook gibi sosyal medya kuruluşları artık mahkeme kararlarını uyguluyor. Bir kısmı biraz geç uyguluyor ama genel olarak mahkemelerin aldığı kararların uygulandığı bir tutum sergileniyor. Bu noktada ciddi bir sıkıntı söz konusu değil” diye konuşmuştu.

Bu görüşmenin nelere kadir olduğunu TKNLJ stilinde irdeleyelim:

  1. Bu toplantının varlık sebebi, başlıkta da belirtmeye çalıştığım gibi ülkenin onurunu tazelemek. Bak koca kuş ayağılıza geldi lafı hükümetimizin ihtiyaç duyduğu karizmayı ona geri sağlayacak
  2. Twitter burada niye arge yapsın? Hayır yapsın da ne argesi yapacak yani? Yeni like butonları mı tasarlayacak? Biz ondan ne istiyoruz?
  3. Bu toplantılar Twitter’ı IP adresleri vermeye ikna turu olabilir mi? Bakan söylememiş ama bu toplantılarda mesaj atanların adreslerini verin diye hiç sormayacaklar mı? Daha önceki üç toplantıda sormadılar mı?
  4. Canlı destek hattı için görüşmeler yapıldı da ne oldu? Sonuç olmayınca ne olacak?
  5. Son olarak: Eğer bir tane yarar sağlayacaklarsa Türkiye’ye… İnsanların gerçek olduğunu katınlayacak hizmetin Türkiye için yaygınlaşması sağlansın. Hala Cumhurbaşkanı adayı ve bakanların hesapları resmi olarak doğrulanmış değil…

Türkler mi çok kötü devlet mi çok baskıcı?

/

twitter hapisTwitter yeni şeffaflık raporunu açıkladı. Raporda Türkiye, yerin dibine geçiyor. Çünkü bütün kaldırma isteklerinin en fazlasını Türkiye yapmış. Bu konuda karşımıza iki olasılık çıkıyor: ya Türk Twitter kullanıcıları, dünya Twitter kullanıcılarından daha kötü niyetli ve hepsinden fazla kötü hareket yapıyor ya da Türk hükümeti dünya hükümetlerinin hepsinden daha baskıcı. İşte size rakamlar:

  • Türkiye Twitter’a ulaşan 88 mahkeme kararının 65’ine, yani yüzde 73’üne sahip
  • Türkiye ilgili devlet kurumlarından gelen 344 kaldırma istekğinin 121’ini yani yüzde 35’ini yapmış.
  • Türkiye Twitter’a gelen 723 hesap kapatma isteğinin 304’üne yani yüzde 42’sine sahip.
  • Türkiye Twitter’dan kısıtlanması istenen 25 hesabın 17’sine yani yüzde 68’ine sahip.
  • Türkiye Twitter’dan kısıtlanması istenen 251 mesajın 183’üne yani yüzde 73’üne sahip.

Bu utanç verici tablonun yorumunu size bırakıyorum.

Melih Gökçek 102 iş gününü Twitter’da geçirmiş

/

gokcekMelih Gökçek nevi şahsına münhasır bir karakter. Halk onu Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olarak tanısa da sosyal medyayı kullananlar onun sıkı bir Twittercı olduğunu bilir. Mesajlarını da bizzat kendinin yazdığı hepimizin malumu. Peki Melih Gökçek Twitter’da ne kadar mesai harcamış? Bunu sizler için hesapladım.

Melih Gökçek’in yaklaşık 49 bin adet Twitter mesajı var. Gökçek’in Twitter üzerinde okumak için hiç vakit harcamadığını, mesajları kıvrak zekasıyla oldukça hızlı yazdığını, kendine gönderilen özel mesajları görmezden geldiğini varsayalım. Mesaj başına yaklaşık 1 dakika harcadığını öngörmek ve Twitter mevcudiyetini bundan ibaret görmek minimum varsayımlarımız olsun.

49 bin mesajı atmak 49 bin dakika sürüyorsa bu 816 saat, 34 gün yapar. Ama yemeden içmeden uyumadan Twitter’da vakit geçirilmesini düşünmek haksızlık olur. Bu yüzden de bunu mesai olarak hesaplayalım. İş kanunlarına göre çalışanlar haftada 40 saat çalışıyorlar. 816 saati iş günü olarak hesapladığımızda başkanın 102 gününü Twitter karşısında geçirdiğini söyleyebiliriz.

Haftalık olarak hesapladığımızda karşımıza 20 hafta, yani 5 ay çıkıyor.

Bu hesaplamalara bakarak başkanı Ankara için geçirmekle yükümlü olduğu zamanı Twitter başında harcadığını söyleyenler de olabilir, Ankara’nın sorunları ve AKP’nin iletişimi için kendini bilgisayar başında paraladığını da…

Ben sadece hesap yapıyor, yorumları sizlere bırakıyorum.

Twitter kimin hizasına geliyor?

/

besir atalayKafayı Twitter’a takan hükümet, uzun aylar boyunca burada yazanların evlerine baskınlar yaptı, topyekün kapatmalar uyguladı, şirketi aşağıladı, şirketin açılması emrini veren mahkemelere saygı duymayı kesti.

En sonuda Twitter hibrit bir karar alarak dünyanın en saçma engellemelerinden birini gerçekleştirdi: Bizim kafayı taktığımız adreslere bizim hükümetin buzlama adını verdiği bir kapatma uygulandı. Buzlama bizim dizileren alıştığımız, ekranın dörtte üçünü reklam, sigara ve memeden arındıran yöntem. Twitter uygulamasında ekrana yazı çıkıp “bu hesap Türkiye’den görüntülenememektedir” deniyor.

Neden bu engellemenin hibrit olarak tanımlıyorum? Çünkü engelleme sadece Türkiye ile sınırlı. Yani dünyanın her yerindeki insanlar bunu görebiliyorlar. Ayrıca VPN kullanan bir kişi yine bu verilere ulaşıyor. Ama işi en komiği, hiç VPN filan kullanmasanız da “ben şu anda Angola’dayım” deseniz Twitter’a… Yine görüyorsunuz bu adamların hesaplarını.

Aslına bakacak olursanız hükümetle Twitter arasında yaşanan üriner yarışın bizim tarafı keklemeye, kandırmaya yönelik bir sonucu bu içerik buzlama…

İşin daha acınası tarafı ise bizim hükümet yetkilileri bunun gazına geldi: Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, “Şimdi Twitter hizaya geliyor. Esasen bunu diğer ülkelerde uyguluyordu, bundan sonra ülkemizde de hiçbir sorun olmayacak”  dedi. Ne sandıysa artık buzlanmayı?

Zaten yasaklara ilişkin hükümetin özgürlük alanını genişletmeye çalıştığını söylemesi, bir süreliğine tatile gitmesi gerekliliğini net bir biçimde ortaya koyuyor.

Soru şu: Twitter kimin hizasına geliyor? Hükümetin değil o kesin…

Twitter ne kadar zamanda açılır?

/

Twitter NinjaBu haberi gazetelerde bulamazsınız. TKNLJ okuduğunuz için çok şanslısınız.

Önce hızlıca başlığın sorusunu sizin için cevaplayalım: Eğer BTK isterse Twitter’ı hemen açabilir. Ancak görünen o ki sitenin açılması yaklaşık 30 günü bulacak.

Nedenlerine gelecek olursak: BTK’nın kendisine gelen mahkeme kararını uygulaması için kendine tanınmış yaklaşık 30 günlük bir süresi var. Mahkeme kararının ona hemen ulaştığını varsaysak bile eğer isterse 30 gün kadar bu işin bekletme yetkisine sahip. Hepimizin bildiği gibi mahkeme kararları da ülkemizde öyle bir günde gelmiyor. 15 gün kadar sarı zarflı dosyanın BTK binasına ulaşmasını bekleyebiliriz.

Özetle istenirse hemen, istenmezse 45 gün kadar Twitter’ın açılması sürebilir.

Gelelim benim kişisel görüşlerime: BTK Twitter ile ciddi bir sürtüşme yaşadı. Ondan isteklerde bulundu ama cevap dahi alamadı. Bu da Ankara’da olanlar bilirler devlet kademelerinde ciddi bir sinir katsayısı yarattı. Bana BTK aslında elinde olmaması gereken 30 günlük hakkı son saniyesine kadar kullanırmış gibi gibi geliyor.

Gelişmeleri sizlerle paylaşacağım.

Arınç o kadar haklı ki

/

arincBülent Arınç bugün bir açıklama yaptı ve bu açıklamaya herkes karşı çıktı. Önce açıklamayı okuyalım:

“Biz Tweet hesabımızdan kimseyi rencide edecek, ‘flaş bir şeyler yazalım, trend topic olsun’ hevesinde değiliz. Ama bu öyle bir hastalık haline geldi ki, bakıyorsunuz bakan arkadaşlarımız bile çıt çıt çıt, elinde cep telefonu sabahtan akşama kadar bunlarla uğraşıyorlar. Bu işten vazgeçsinler, öncelikle bakanlar. Danışman sıfatı taşıyan insanlar çıt çıt çıt, şu kadar tweet attım, şu kadar retweet aldı, elinin körü oldu. Bunlar iş değil. Bunlar yazılıp çizilip söyleyince siz haklısınız tabi. Bir tartışma başlıyor. ‘Fişlemeler ahlaksızlıktır’ diyen bir insan bu konu karşısında ne diyebilir? ‘Bir başka gazetede böyle bir başlık gördüm paylaşmış oldum.’ E paylaşma.”

Bu açıklamanın dikkate değer birkaç farklı yönü var:

  1. Milletvekili ve bakanlar trend olamaz. Onların kendi kendilerine söylediği şeyler o kadar önemli olamaz. Çünkü onlar kurumsal bir yapının küçük parçaları. Partiler trend olur, meclisin resmi sitesi trend olur, gazeteler trend olur. Ama milletvekile ve bakana bu konuyu atfedemezsiniz
  2. Danışmanlar konusunda da çok haklı. Danışman dediğiniz adam fikirlerini halka açamaz. Danışmanlık yaptığı adama açar. Başbakanın danışmanı şöyle böyle dedi demek ki böyle olacak denmesi, başbakanın çöpe atıldığı andır. Çünkü danışman bunları başbakana söyler, başbakan bu konuyu beğenir ya da beğenmez ama ne istiyorsa onu yapar. Bunun aksi durumu o adamı danışman olmatan çıkarır ipleri tutan ustaya dönüştürür. Başbakan da bu anlamda kukla olur tabii ki…
  3. Arınç’ın söylediği en önemli şey gazeteden bilgi alan ve bunu bombaymış gibi gündeme Twitter üstünden atan vekiller konusu. Başkaları bunu yapabilir. Ama sen vekilsin. Hele de bakansan bunu yapman kabul edilemez. O zaman sen bakan olmaktan çıkar sıradan halk konumuna geçersin ki bu dünyada seni bir yere koymamızın tek sebebi o taşıdığın titr…

Ha şunu da unutmamak lazım o anlamda Arınç’tan ayrılıyorum: Milletvekili ve bakanlar da kukla değildir. Kendi görüşleri vardır. Bunu devlet terbiyesi ve adabıyla verebilirler…

AKP’nin korkulu rüyası Twitter yine hareketlendi

/

Türkiye’de basının belli haberleri pas geçmesi ve belli odaklara yakın olarak çalışması sosyal medyayı önemli bir tartıyma ve bilgilendime alanı haline getirdi. Ülkede  normal zamanlarda Facebook en çok kullanılan sosyal medya aracıyken politik hareketliliğin arttığı, eleştiri dozunun yükseldiği anlarda Twitter’ın kullanıldığını bilimsel olarak kanıtlamak mümkün.

Bu konuyu daha önce Twitter artarsa kork, Facebook artarsa rahatla başlığıyla Temmuz ayında habereştirmiştim.

Şimdi bu olayın sağlamasını tekrar yapma fırsatı doğdu önümüze. Gelin hep birlikte StatsCounter motorundan Gezi olaylarının başladığı zamanlardaki Mayıs sonu internet kullanım istatistiklerine bakalım:

StatCounter-social_media-TR-daily-20130529-20130601

Görüldüğü gibi olayların başladığı günlerde Twitter’da inanılmaz bir fırlama, Facebook’ta ise göreli bir düşüş söz konusu. Sebepleri çok bariz.

Peki yolsuzluk operasyonlarının başladığı 17 Aralık’tan günümüze bu tablolarda nasıl bir değişim yaşandı? Hep birlikte inceleyelim:

StatCounter-social_media-TR-daily-20131215-20131218

Her ne kadar gezi olaylarındaki gibi bir zıplama görülmese de yine o günlerin sağlamasını yapacak bir artışı görebiliyoruz. Bu zıplama mevcut iktidar ve basına karşı olan tepkilerin boyutlarıyla doğru orantılı olmaktadır.

Kim ne derse desin AKP’nin iletişimini medya kadar etkin kontrol edemediği Twitter hareketlemiştir. Bu noktada dikkat edilmesi gereken bazı şeyler vardır.

Başbakanın 1 milyondan fazla sahte takipçisi var

/

 

İSİM Sahte % Pasif % İyi % TOPLAM Aktif Takipçi
Abdullah Gül 37 41 22 4.076.285 896.783
R. Tayyip Erdoğan 38 39 23 3.776.968 868.703
Kemal Kılıçdaroğlu 34 40 26 1.547.886 402.450
İ. Melih Gökçek 35 42 23 1.115.661 256.602
Ahmet Davutoğlu 34 43 23 1.113.879 256.192
Egemen Bagis 32 44 24 1.027.100 246.504
Bülent Arınç 36 40 24 1.014.323 243.438
Devlet Bahçeli 29 42 29 736.221 213.504
Suat KILIÇ 16 42 42 680.292 285.723
Mehmet Simsek 30 43 27 661.401 178.578
Hüseyin Avni Mutlu 27 38 35 594.040 207.914
Muharrem İnce 28 46 26 585.074 152.119
Fatma Şahin 30 40 30 524.680 157.404
Emine Ülker Tarhan 24 51 25 475.964 118.991
Hüseyin Çelik 29 39 32 458.864 146.836
Numan Kurtulmuş 28 44 28 453.098 126.867
Sırrı S. Önder 37 38 25 427.809 106.952
Kadir Topbaş 34 37 29 409.423 118.733
Şamil Tayyar 21 38 41 347.334 142.407
Bekir Bozdağ 28 38 34 335.440 114.050

İnternetin önde gelen Twitter kullanıcısı değerlendirme sitelerinden Status People’a bizim politik kullanıcılarımızın kaç adet sahte takipçisi olduğunu sorduk. Bize net bir biçimde oranlarını verdi. Ben de bunları bir tabloda bir araya getirerek pasif ve sahte takipçiler çıkınca kaç adet gerçek takipçisi olduğunu sizinle paylaşmak istedim.

Status People kimin sahte kimin gerçek olduğunu belli algoritmalar kullanarak ortaya çıkarıyor. Edinilmiş tecrübelerden yola çıkarak hiç mesaj atmamış, hiç resim girmemiş, çok adam takip eden ama hiç kimse tarafından takip edilmeyen gibi bir çok değişkeni kendi içinde harmanlayarak bir sahtekarlar listesi çıkarıyor. Bu arada sahtekarlar listesinde zaman zaman gerçek insanlar da olabilir. Ama gerçek insan sandığımız birileri de kesinlikle sahte hesap olabilir. İkisinin birbirini götürebileceğine eminim.

Son bir not olarak belirtmekte fayda var: Politikacıların takipçilerinin sahte olması, bunu mutlaka onların yaptığını da göstermez. Birileri onların adına bunu yapabilir, birileri onlar için bunu yapıyor olabilir ama birileri de onlara karşı bunu hayata geçirmiş olabilir. Tüm gerçek ve paranoyak senaryoları gözden geçirmek lazım…

Sahtelerin oranlarında ilk üç sırayı Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül ve Sırrı Süreyya Önder’in alması, onların ardından Melih Gökçek ve Bülent Arınç’ın gelmesi tablonun en ilginç notlarından… En çok pasif kullanıcıya sahip politikacı Emine Ülker Tarhan gözüküyor.

Dünya bilişim devlerinin HEPSİ yalancı

/

obama_dinnerGünün en komik haberi: ABD’nin 8 teknoloji ve internet devi, hükümetlerin kişisel bilgi toplamasına sıkı denetim getirilmesi çağrısında bulunmuş. Microsoft, Apple, Google, Twitter, Facebook, Yahoo, AOL ve Linkedln şirketleri ABD Başkanı Barack Obama ve ABD Kongresi’ne açık bir mektup yazarak, ulusal güvenliğe ilişkin endişeleri anladıklarını ancak bu kapsamdaki yasaların kişi haklarıyla dengeli hale getirilmesini istemiş.

Ağzının kenarından salyası akan ve zeka yaşı oda sıcaklığıyla yarışan biri için bu mükemmel bir yazı konusu olabilirdi. Ama niyeyse ben bir türlü yiyemedim… Neden mi? TKNLJ stilinde bakalım nedenlerine:

  • Çünkü kanunsuzluğu ortaya bu büyük şirketler değil, NSA içinde çalışan ve söyledikten sonra Rusya’ya kaçan bir adam ortaya çıkardı. Bu dinlemelerden bu kurtların haberinin olmadığını düşünen dünyanın en geri zekalı insanıdır.
  • Kullanıcıların bilgileri bu şirketlerin bilgisi dahilinde ortak bir havuz oluşturularak alındı. Bu şirketler bu anlamda artık bu bilgilerin alınmasının yasaklanması gerekir gibi tuhafyalanları bırakmalı. Çıkıp “biz bunu yapıyorduk artık yapmayacağız” gibi ciddi söylemlerde bulunmalı…
  • Bu şirketler öyle olmasın böyle olsun gibi yalan dolana kapılmak yerine kimlerin dinlendiğini, nasıl dinlendiğini ivedilikle bize anlatmalılar. Böylece kendimize çeki düze vermemizi sağlamalılar.
  • Bu şirketler her birimizin nasıl dinlendiğini bildikleri için bir daha böyle bir şeyin yaşanmaması için hang adımların ve önlemlerin atılması gerektiğini bize söylemeliler… Gerisi yalan ve dolan.