Sosyal medyada yaşanan Gezi Parkı olaylarının ardından yeni bir çağa giriyoruz. Şimdi sosyal medyada ilginç bir savaş başladı. Son zamanlarda biraz da muhalif ruhlu olanlar farketmiştir belki, tamamı Haziran sonrası doğumlu sosyal medya ekibi, canhıraş bir biçimde sosyal medyayı kullanmayı bilmeyen bir takım insanları korumak için uğraşıp didiniyor.
Örneğin bir bakan ya da belediye başkanı iletişim anlamında söylenmesi doğru olmayacak bir laf etti ve bu da sosyal medyada kendine karşılık buldu. Hemen bir anda aksiyon başlıyor. O milletvekili, bakan ya da belediye başkanı hiç cevap vermiyor. Hiç tanımadığınız, sizi yeni takip etmeye başlamış birileri size cevap vermeye başlıyor ve çoğu zaman mantık dışı savlarla savunmaya başlıyor o politik karakterleri…
Bu insanların ortak özellikleri çok bariz. Politik karakterleri övüyor, bir kesimi parlatıyor, onun söylediklerini RT’liyor, tüm ortalığın ihtiyaç duyduğu trendleri besliyorlar. Bunun dışında çok az adam takip edip çok az adam tarafından takip ediliyorlar. Genelde sahip olduklarını söyledikleri özellikler daha önceki mesajlarında değil, tam yeri geldiğinde ortaya çıkıyor.
Şimdi bunları bir araya getirerek Gezi sonrası yeni sosyal medya açılımı yapacağını söyleyen iktidarın planlarının sonucu olabilir mi acaba diye düşünüyor insan. Bu cevap verenlerin gerçek kişiler mi yoksa tek bir merkezden yönetilen robotlar mı olduğunu söyleyebilecek kadar etkin bir sosyal medlya uzmanı değilim. Uygun araçlarım da yok her birini incelemek için. Ama yazdıklarını görebiliyorum. Hepsinin ve her birinin.
Umarım böyle bir şey yoktur. Umarım ben yanılıyorumdur.