Günah keçisi kelimesinin nereden geldiğini bilmiyor olabilirsiniz. Günah keçisi eski Yahudi inanışta bulunan bir kavramdır. Kefaret Günü adı verilen bir günde kavmin günahları simgesel olarak keçiye yüklenirdi. Tüm günahları taşıyan keçi kesildiğinde insanların tüm günahlarından arındığı, tertemiz olduğuna inanılırdı.
Bugün için aynı şeyleri o kadar net bir biçimde yaşıyoruz ki unu günah keçisi kavramı o kadar net bir biçimde anlatıyor ki başlığa bunu çekmeden yapamadım.
Herkesin sosyal medyaya saldırası geldiği ve sosyal medyanın aslında yaşanan bütün kötü şeylerin anası olduğunu hep birlikte devlet büyüklerinin topyekün açıklamalarıyla öğrendik. Devlet yetkilileri bu alanda tezlerini güçlendirmek için farklı kanallardan iletişim bombardımanı başlattı.
Örneğin Uluslararası Sosyal Medya Derneği (USMED) adı verilen bir kurum, Taksim Gezi Parkı odaklı gelişmelere ilişkin, “Yaşanan olaylar göstermiştir ki, eylemi iyi niyetle destekleyen sosyal medya kullanıcıları kadar, provokasyon amaçlı kullanan, yalan paylaşımlar yapan, sahte hesaplarla bilgi kirliliğini körükleyen, çıkarları için ülkemizi kaosa sürüklemek isteyen kötü niyetli kullanıcılar olduğu da gözlemlenmiştir” açıklamasında bulundu. O sosyal medyanın derneği olan kurumun o sosyal medyaya bu kadar net bir biçimde saldırmasını çözebilmek mümkün değil.
Hatta bu kurum diyor ki “Sosyal Ombudsmanlık devreye sokulmalı, sosyal medya şikayet yönetimi yasalaşmalıdır. Sosyal medya üzerinden yapılan provokasyon ve bilgi kirliliği, sıkı denetimlerden geçirilerek olayların büyümesine mahal vermeden engellenmelidir.” Sosyal medya engellenmelidir deyince zaten sözün bittiği yeri yaşıyoruz.
Peki bu günah keçisine karşı neler yapılacak… Bunun cevabını yine basına bugün yansıyan başlıklardan buluyoruz: AKP, partinin ‘tanıtım ve medya’, ‘ArGe’ ve gençlik kollarının katılımıyla oluşturulan komisyonsosyal medyada en çok konuşulanları, AK Parti algısını, nasıl tanıtım yapılacağını ve provakasyon alanlarını tek tek analiz etmeye karar vermiş. İzmir’de il ve 30 ilçenin kadın, gençlik kolları ile ana kademenin ‘tanıtım ve medya’ ve ‘Ar-Ge’ başkanlarının katılacağı toplantı, Kaya Otel’de yapılacakmış.
Bu arada devletin bizzat konuyla ilgili verdiği demeçlerde buram buram müdahale kokuyor: İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, sosyalmedya kullanıcılarına yönelik bir operasyonun sinyalini şöyle verdi: “Emniyet’in yetkili birimi sosyal medya üzerinde ters algı yaratamaya çalışan kişilere karşı bir operasyon düzenleyecek. Benim bir fikrim var diyenlere karşı benim telsizim var, taşım var, molotofum var diyenlere karşı mücadele ediyoruz. Sosyal medyayı prokovatif eylemler için kullananlar var. Bununla mücadele edeceğiz. Emniyet güçlerimizi zor duruma sokmak isteyen her algıya karşı mücadele edeceğiz.”
Devletin sözünün tek başına yetmediği durumlarda dini motiflerle bezeli açıklamalar da gündemdeki yerini aldı: Din işleri Yüksek Kurulu Başkanvekili Zeki Sayar, sosyal medyada yapılan dini paylaşımlann inançlar arası çatışmayı körüklememesi gerektiğini söyledi. Sayar, “Zihinleri karıştıracak, inanç zaafiyetine yol açacak, dinler ve inançlar arası çatışmaları körükleyecek hiçbir bilgi paylaşılmamalıdır. Sosyal medyada dini konularda yapılan paylaşımlarla ilgili “Paylaşılan bilgide sübjektif mülahazalar değil “doğruluk” ölçü alınmalı ve okuyucu kitlesinin her seviyeden eğitime sahip olabileceği göz önünde bulundurularak; zihinleri kanştırâcak, inanç zafiyetine yol açacak, dinler ve inançlar arası çatışmalan körüldeyecek hiçbir bilgi paylaşılmamalıdır” açıklamalarında bulundu.
Çemberi kapatmak için bir de yurtdışından örnek blunmalıydı ki aynı gün içinde bu da yapıldı: Twitter’da Kuveyt Emiri Şeyh Sabah El Sabah’ın devrilerek rejimin değişmesi gerektiğine ilişkin mesajlar yazan 37 yaşındaki öğretmen Hûda el Acmi 11 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Yani Gezi parkı olaylarında gerçekten çok yanlış şeyler yapıldı, birçok “günah” işlendi. Toplum ve yönetim erki bu günahların yükünü taşıyamazdı. Bu yüzden de tüm günahlar sosyal medyaya yüklendi. Onu kestiğimiz anda bir tane bile günahlı insan kalmayacak “kavmimizde”…
Hepimize hayırlı olsun…