Korku filmlerinin sinema ya kattığı ve ondan aldığı çok şey var. Ben yaş itibarıyla daha çok korku filminin çekildiği, sinema ve videoya aktarıldığı zamanlara denk geldim. Meraklıydım da, neredeyse hiç açık bırakmayacak kadar çok korku filmi seyrettim.
Korku filmlerinin her şeyini bir kenara bırakalım, o ahlaksız tarafı beni çok sinirlendiriyor. Hayır o ahlaksız taraf derken memeleri gözüken kadınları ve minik minik her filme giren sevişme sahnelerini kastetmiyorum. Bizim zorla burnumuzdan içeri ittikleri şeyi anlatmaya çalışıyorum.
Korku filmlerini dikkatle seyredin ve göreceksiniz ki toplumun genel ahlak yapısına karşı gelenler ilk önce ölenlerdir. İlk sevişen, ilk içki içen, ilk uyuşturucu alan… Kötü adamlar kendi içlerinde öylesi bir yüksek ahlaka sahiptirler ki bu adamları yaşatmazlar. Bir de önem sırasında önce bu “ahlaksızlara” dalarlar.
Şimdi burada tartışmamız gereken önemli bir konu var:
Sizce korku filmlerindeki bu canavarlar, ahlakı yaymak için mi ahlaksızları öncelikli ve garantili bir şekilde tepeler…
Yoksa tam tersi korku filmi senarist ve yönetmenleri “ahlaksızları dövenleri” hep canavar ve kötü insan olarak gösterir de bu ahlakçılara karşı bir tepki yaratmayı mı hedefler…
Bu noktada net bir cevabım yok…