Sosyal Medya Politika anketiyle ilgili araştırmanın tüm yazılarına ulaşmak için bu linke tıklayabilirsiniz
Bu bilgilerin üstüne şimdi bir de bu insanlar kimleri takip ediyor, kimleri takip etmiyor mevzuuna bakalım. Görünen o ki söz konusu politikacılar olunca sosyal medyayı, özellikle de Twitter’ı insanların sevdiklerini takip ettikleri bir yer olarak tanımlamak tarihin en önemli yanılgılarından biri olur. Zira insanlar birilerini görüşlerine uygun olsa da olmasa da takip ediyorlar. Hatta eğer birini sevmiyorlarsa onu daha da sıklıkla takip ediyorlar.
Gezi olaylarını kabullenme yüzdelerine bakacak olursak bu ağırlıkta kitlenin en çok sevmediği kişi, yüzde 50’ye çok yakın bir oranla Melih Gökçek çıkıyor. Eğer Melih Gökçek bir kesimin kendisini sevmemesini istiyorsa bu konuda son derece başarılı. Ama diğer tarafa baktığımızda Gezi olaylarını onaylamadığını söyleyenlerin sevmediğini söylediği isimlerin arasında belki daha da büyük bir yüzdeyle Kemal Kılıçdaroğlu geliyor. Ama enteresandır, diğer kesimin aksine; Kemal Kılıçdaroğlu, bu kesim tarafından hem sevilmiyor hem de takip edilmiyor. İkinci sırada başbakan Recep Tayyip Erdoğan gelirken üçüncü sırada ise Vali Avni Mutlu geliyor.
Sevilmeyen isimlerin arasında Egemen Bağış’ın çok yüksek bir yüzdesi var. Sonrasında ise Şamil Tayyar ilginç bir biçimde öne çıkıyor. Yiğit Bulut politikacı statüsünde en çok kızdıranların arasında kendine müstesna bir yer bulmuş.
Takip edilenler listesi dediğimiz gibi kızdıran politikacılar listesinden çok da farklı değil. Recep Tayip Erdoğan, zaten takipçi sayısının da bize çok iyi ifade ettiği gibi en çok takip edilen politikacı. Melih Gökçek onun arkasından geliyor. Arada ilginç çıkışlar yapan Sırrı Süreyya Öner, Emine Ülker Tarhan, Suat Kılıç ve Şafak Pavey gibi isimler var.
Yabancı politikacı deyince neredeyse en büyük çoğunluk Barack Obama’yı takip ediyor. Bence nedenlerini politikacılarımızın iyi benimsemesi lazım.
Bu arada politikacılarla ilgili sorduğumuz sorulara verilen cevaplar da aslında politikacılara ders niteliğinde: Kullanıcılar politikacıların kimseyi takip etmemesini yüzde 69 gibi dev bir oranla yanlış buluyor. Yine yüzde 75 gibi bir oran, politikacılara sordukları soruların yanıtlanmamasını yanlış buluyor. Ama ilginçtir bu konuda tuzak sorumuza da takılmışlar: Peki politikacılar sizin fikirlerinizi değiştirebilir miydi sorusuna yüzde 51 hayır diye cevap vermiş. Yüzde 49’a sevinmeli mi bu insanlar… O, onların bileceği bir iş.
Ama her ne olursa olsun anketin en net cevaplarından biri, politikacılar sizi takip etseydi bundan mutlu olur muydunuz sorusuna gelmiş: Yüzde 80, beni çok da etkilemezdi diyor. Diğer taraftan yine anketin üstünde en çok fikir birliğine varılmış cevabı ise bir politikacının çok takipçisinin olması sizi etkiler miydi sorusuna cevap olarak verilmiş: Yüzde 92’si bir politikacının kullanıcı sayısının çokluğunun kendini etkileyemeyeceğini belirtmiş. Çok yorum girmesi de yüzde 73 gibi ezici bir oranla halkımızın umurunda değil. Ancak politikacının agresif olması yüzde 61 gibi bir oranla halkımızı etkiliyor. Buna negatif mi pozitif mi diye sormadık ama agresif kavramının orada bulunması büyük bir ihtimalle pozitif etkilemezdi.
Bu arada hangisini daha çok takip ederdiniz sorusunu liderler, milletvekilleri ve gazeteciler üçgeninde sorduğumuzda yüzde 50 ile gazeteciler, yüzde 28 milletvekilleri, yüzde 22 ile liderler çıkıyor…