Sosyal Medya Politika anketiyle ilgili araştırmanın tüm yazılarına ulaşmak için bu linke tıklayabilirsiniz
Bu noktada araştırmamızın temel kıstası olan nereden haber takip ettikleri, fikirlerini nerelerden aldıkları konusuna girelim hemen… Kesin bir sonuç var ki insanlar artık kesinlikle gazete ve televizyon gibi örgün medyanın konvansiyonel yöntemlerini takip etmiyor. Bunu neleri takip ediyorsunuz, neleri takip etmiyorsunuz sorularından yola çıkarak görebiliyoruz. Örgün medyanın internet sitelerini takip etmekten yana sıkıntıları yok ama kendisine pek de ödün vermiyorlar. Bunun sebebini bir başka inceleme konusu olarak sizlerle paylaşacağım.
Gezi parkını haklı da bulsa haksız da bulsa, bu insanların en önemli medya kaynağı internet siteleri gözüküyor. Bu arada bir not düşmekte fayda var, insanlar politik fikirlerini daha çok bağımsız internet haber siteleri dediğimiz kaynaklardan alıyor. Yani üstünde CNN ya da Hürriyet yazmasındansa logosuz siteler onların daha çok ilgisini çekiyor.
Ama gezi parkını haklı da bulsa haksız da bulsa insanların politik fikirlerini en çok aldıkları kaynak, politikacı ya da gazeteci olmayan, sıradan sosyal medya kullanıcıları. Kısacası, Barack Obama’nın son iki seçim stratejisinin temelini oluşturan “oy verenler kendileri gibi olan insanlara danışırlar” tezi, inanılmaz bir yüzdeyle, yüzde 75’in üstünde bir oranla buradan da çıkmış oldu. Eğer biri kullanıcıların fikrini değiştirecekse bu, bir gazetenin köşe yazarı ya da TV yorumcusu değil, mahallesindeki bakkal, çocuğunun öğretmeni ya da beraber spor konuştukları insanlar olacak. Kanaat önderleri trajik bir biçimde kabuk değiştirmiş durumda.
Eğer yaklaşan seçimler için bir strateji geliştirmek isteyen olursa kalkıp gazetelere değil, bizzat halka gidip orada kendini destekleyen küçük adacıklar yaratmak zorunda.
Bunu söyleyince sosyal medyayı kullanan politikacıları desteklediğimizi ya da rakamların onları işaret ettiğini düşünmeyin. Çünkü mevcut sosyal medya durumu içinde gezi parkını destekleyen ya da desteklemeyen kullanıcıların fikirlerini en az aldığı yer politikacılar. En çok takip etmek istedikleri de yine politikacılar ve sosyal medyadaki parti hesapları.
Çok daha ilginç bir veriyi sizlerle paylaşmakta yarar görüyorum: Sosyal medyanın paylaşım ve ilişki yumağını zedelediğini düşünürken yanıldığımız da bir tokat gibi çarptı yüzümüze. Kullanıcılar politik fikirlerini fiziksel dünyadaki arkadaşlarından çok sanal dünyadaki sosyal medyadaki arkadaşlarından ediniyorlar. Arkadaşlar seçeneği yüzde 33-34 bandında kalırken sosyal medyadaki normal kullanıcıların oranı yüzde 76’lara kadar çıkıyor Gezi olaylarını haklı ya da haksız bulmalarından bağımsız bir biçimde…
Bir diğer ilginç not da yine sosyal medyaya dair karşımıza çıkıyor. Gezi parkı olaylarında kesin yargıları olanlar, yani kesinlikle haklı ya da haksız bulanlara kimleri takip etmezsiniz diye sorduğumuzda sosyal medyanın sıradan kullanıcılarını cevabını çok az, yüzde 4-7 bandında cevap veriyorlar. Oysa bir yere kadar sorusuna cevap verenlerde bu oran yüzde 26’lara kadar çıkıyor. Yani sosyal medyada sıradan kullanıcılardan fikir alıyorsanız, kafanızdaki düşünceler kesinlikle bir yere oturuyor. Ama öyle, ama böyle…