Seçimin içinin nasıl olduğunu size içinde bulunan bir insan olarak anlatayım istedim. O öyleydi bunu böyle yapmışlar diyenler için önemli bir kaynak olur belki. Çok ciddi bilgi sahibi olduğunu düşünenlerin dahi buradan alabileceği bir şey vardır belki…
Birkaç senedir sandıklar konusunda ciddi sorunların olduğu, sandıklarda yapılan şeylerin demokrasiye ne kadar direkt müdahale olduğunu söyleyen çok insan oldu. O yüzden de birçok seçimde sandığa gidip oraya sahip çıkma üzerine adımlar attım. Sonuçta düşünecek olursanız son 4 yılda 7 seçim yapıldı.
Geçen seçimlerde yaşadıklarımı bir kenara bırakarak direkt bu seçimlerde yaşadıklarımı başından itibaren onlatayım ki taze bilgi olsun.
Sandığına sahip çıkmayan adam değildir, sandıkta çalışanlar çok büyük adamdır tarzı yaklaşımlar benim de canımı sıktığı ama yine de her sene olduğu gibi sandığa başvurdum CHP üstünden. Niye CHP üstünden? Seçmeniyim, göreli olarak fikir ayrılıklarım daha az diye.
CHP’ye ulaşma uğraşlarım bu sene daha bir sonuçsuz kaldı. Tam umudumu kaybederken parti içine direkt müdahil olabilen bir arkadaşımın araya koyduğu “torpille” CHP’den haber geldi. Sizi arayacağız dediler. Nerede oturuyorsunuz diye sordular, söyledim. “Size yakın bir sandık bulacağız” dediler “hayır nerede zorlanıyorsanız oraya gönderin beni” dedim. Sevinerek teşekkür ettiler. Bekle Allah bekle ses soluk çıkmadı. Herhalde unuttular dedim. Ardından tanımadığım bur telefon numarasından eğitime çağrıldım.
Kalabalık bir salonda tüm bilgi güvenliği kurallarını hiçe sayıp adımızı telefonumuzu ve TC kimlik numaramızı beyaz bir kağıdın üstüne çirkin el yazımızla yukarıdan aşağı yazıp bu kağıtta bur üsttekinin tüm gizli bilgilerini görebilirken omuz silktim ve eğitime girdim. Muhtemelen eğitimcinin eğitimini almamış bir abla bir sunum yaptı. Şirkette birisi böyle bir eğitim verse kesin söylenirsiniz. Ama orası dayanışma ortamı ve eldekiyle yetinmek zorundayız. Peki. Eğitimde yapılan sunumu istedik veremeyiz dediler. Doküman istedik belki bir ara veririz dediler. Tabi ki vermediler.
(daha&helliip;)
Yakın tarih hatırlamak önemli bir meziyettir. Ama hatırlamayanlar için tarihi hatırlatmak çok daha önemlidir.
ABD’de yapılan 2004 seçimlerinde George W. Bush (oğul olan) ile John Kerry yarıştı. Kerry akıllı mantıklı bir adam olarak Demokratların kesin gelecek gözüyle baktıkları bir adamdı. Bush ise ABD’yi Irak bataklığına sokan, babasının tıpkı kopyası, az zeki, çok Cumhuriyetçi acayip bir adamdı. Gerçekten zeki olan kimse onun gelmesini istemedi. Ama o, 286’ya 251 temsilciyle seçildi.
O zaman Amerikalılar, zeki ve Kaliforniyalı olanlar bir kam;anya başlattı. Kampanyanın adı Sorry Everybody / Sorry World olarak belirlendi. ABD seçmeninin zeki olanları vallahi biz bu adamı seçmedik beceremedik seçtirmemeyi size de bela ettik diyerek dünyadan özür diledi.
Özürü nasıl dilediler? Ellerine bir beyaz kağıt alarak bunun üstüne özürlerini yazarak yaptılar bunu…
Irak işgali, Afganistan işgali, Kore’ye dalma istekleri gibi birçok konuda geçmiş sabıkaları olan evlat Bush, seçmenin özür dilediği bu seçimden sonra Habeas Corpus gibi, birinin özgürlüğünü kısıtlayacaksan bunu yasal olarak yapacaksın tadındaki temel hukuk ilkelerini yasal olarak çiğnedi.
Sorryeverybody.com sitesi üstünden yapılan bu kampanyaya o kadar çok insan katıldı ve siteyi ziyaret etti ki sitenin aylık barındırma ücreti 7 bin dolarlara çıktı.
Bu sitenin ardından apologiesaccepted.com ve apologiesnotaccepted.com gibi siteler açılarak dünyanın dört bir yanından pozitif ve negatif tepkiler geldi.
Sonuçta dünya, ABD’li birkaç seçmenin oyuyla daha kötü bir yer oldu.
ABD’nin 2016 seçimlerinde daha önce hiçbir yönetim tecrübesi olmayan, George W. Bush’u mumla aratacağı dile getirilen Donald Trump seçildi. Şimdi Amerikalılar yine dünyadan özür dileme derdindeler…
Diyanet işleri başkanı bir milyon liralık bir Mercedes aldı. Kendisi daha ucuza aldı ama sonuçta bir milyon liralık araba kullanıyor. Ben de kafası karışmış bir insan olarak Diyanet.gov.tr adresine giderek Diyanet’in lüks tüketime bakışını sordum. Lüks tüketim yapanları nasıl uyarmalıyız diye sordum. Aldığım cevap noktasına virgülüne dokunmadan aşağıdaki gibi:
Cenab-ı Allah her insanı kendisine verdiği nimetlerden hesaba çekecektir. Her müslüman kendisine verilen nimetlerin şükrünü eda etmek ve bu nimetleri Cenab-ı Hakkın rızasına uygun olarak kullanmakla mükelleftir. Bu bağlamda kişi nimetlerin Allah’ın farz kıldığı hakkını eksiksiz verip kibre, ucuba ve başkalarını tahkir durumuna düşmeden, diğer müslüman kardeşlerine ve toplumuna karşı duyarlılığını yitirmedikten sonra kendi konumuna uygun olarak gerektiğinde lüks harcamalarda bulunmasında bir sakınca yoktur. Dolayısıyla çok zengin ve imkanı olan birinin insanları aldatmak ve kandırmak için kendisine fakir ve mütevazi süsü vermesi ya da kendisine verilen nimetleri gizlemeye çalışması dinen doğru bir davranış olmadığı gibi gerektiği yerlerde imkanı da varken İslam’ın ve müslümanın izzetini zedeleyecek şekilde cimri davranması da doğru bir davranış değildir. Zira Peygamber Efendimiz (s.a.s.) huzuruna pejmürde kıyafetle gelen varlıklı birini, “Allah sana mal verdiyse, O’nun nimet ve ikramı eseri üzerinde görülmelidir!” (Ebu Davud, “Libas”, 14; Tirmizi, “Edeb”, 54) diyerek ikaz etmiştir. Bu şekilde Allah Teala’nın kuluna verdiği nimeti kulunun üzerinde görmekten hoşlandığını belirtmiştir. Ancak bu malı saçıp savurma ve zayi etme hakkı olarak algılanmamalıdır. Zira böyle bir davranış da hem Kur’an’da hem de Peygamber Efendimiz’in mübarek beyanlarıyla yasaklanmıştır ( Bkz. İsra, 26-27; Muvatta, Kelam, 20; Buhari, İstikraz, 19) ve bir müslüman bir nehir kenarında bile abdest gibi bir ibadet yaparken dahi suyu aşırı kullanmamak ve israf etmemekle emrolunmuştur. (İbn Mace, Tahare 48, Had. No: 419; Ahmet b. Hanbel Had. No: 6768). Dolayısıyla lüks tüketim kişiden kişiye değişen bir özellik arzetmektedir; birisi için lüks ve gereksiz olan bir harcama bir başkası için son derece gerekli ve zorunlu bir harcama olarak görülebilir ve o kimsenin bu harcamayı yapmaması cimrilik ve hata olarak değerlendirilebilir. Dolayısıyla bütün bunların birbirine karıştırılmaması gerektiği gibi bir başkasını uyaracak olan bir kimsenin belli bir ilmi birikim ve kültüre sahip olması ve yetkili olması da büyük önem taşımaktadır. Aksi takdirde başkalarının hata ve günahlarını araştırmak, yerli yersiz başkalarını itham etmek vb. dinimizin asla tasvip etmediği durumlar ortaya çıkabileceği gibi kişi kendisini unutma, kendi eksik ve hatalarını görememe ya da kendini kusursuz görüp kibirlenme gibi kişiyi helake götüren bir yanlışa da düşebilir.
Ben bu açıklamalara şaştım kaldım. Ama Diyanet diyorsa doğrudur diyeceğiz sanırım…
Alev Alatlı George Orwell bugün yaşasaydı Erdoğan’ı alkışlardı dedi. Orwell… Benim en sevdiğim yazar…
Peki neden sever ve alkışlardı acaba?
Orwell’i ne kadar tanıyorsunuz bilmiyorum. Kafası çok çalıştığı için, çok düşündüğü için, ütopyalara inandığı için mutsuz yaşadı. Çünkü hayatta her zaman kafası çalışan insanları bulamazsınız, çünkü kimse çevresindekileri düşünerek sürdürmüyor hayatını ve çünkü hayatta ütopyalarda kurduğumuz dünyalara yakın hiçbir şey yok…
Bir İngiliz olarak emperyalizmi bizzat Burma’da polis olarak yaşadığı için emperyalizmden ve onun kaynaklarından nefret etmiş bir adamdan bahsediyoruz. Totalitarizmin her türlüsünden, insanların baskı altında kalmasından ve sosyal adaletsizlikten nefret etti. Bunu eserlerinde görmemek mümkün mü? 10 kitap ve yüzlerce makale yazmış biri olarak açlık ve sefalet içinde, hastalıklarla boğuşurken, hastanede başarısız bir ameliyatın ardından hayata gözlerini yumdu.
Sol tandanslı, sosyal adalete dayalı, insanların paylaşarak ürettiği ve çoğalttığı sistemlerdi onun kafasındaki. Rus devriminden sonra kurulması planlanan ama bir türlü kurulamayan şeydi. Hatta bizzat içinde bulunduğu bir türlü faşizm çizgisinden kurtarılamayan İspanya devrimiydi onun istediği.
O yüzden kaybedilmiş umutlar ve hayallerini Hayvanlar Çiftliği’nde ve tarihi distopyası 1984’te özetledi.
Şimdi bu adamın Erdoğan’ı nasıl ve hangi sebeplerle alkışlayacağı sebepleri bulmaya çalışalım:
Sosyal adalet mi? Bu kadar zengin ülkeden fazla sayıda milyarder çıkaran, gelir uçurumunun tavan yaptığı ülkede mi? Yok canım daha neler…
Eşit paylaşım mı? Kaç paraya yapıldığı açıklandığında ekonominin zarar görmesinden korkulan sarayı yaptıran adam mı? Yok canım…
Totalitarizmden uzak kaldığı için mi? Herkesin dinlenmesi için kanunlar çıkaran, sonrasında bu kanunlar yüzünden kendisi de dinlenince daha sert dinleme ve hapsi atma kanunları çıkaran birini mi? Yapmayın Allah aşkına…
Halkın ortak mutluluğu için çalışması mı? Halkı benim yüzde 50’im ve öteki yüzde 50 olarak bölen bir cumhurbaşkanının mı? Bence hiç girmeyin oraya…
Emperyalizm karşıtlığı mı? Her fırsatta Osmanlı’ya övgüler yağdıran, Ortadoğu emelleri olan birinin emperyalizm karşıtlığı mı? Çok zor be…
Alev Alatlı’nın yorgun zihnine girmekte çok zorlanıyorum ama bence olsa olsa kitaplarındaki distopyaya canlı örnekler sunduğu için alkışlayabilir Erdoğan’ı… Gerçekten herkesin interentini dinleyen bir Büyük Birader olduğu için… Bütün hayvanlar eşittir ama bazı hayvanlar daha eşittir cümlesini somuta indirgediği için… 1984’te geçen çarpıcı slogan “Savaş barıştır, özgürlük köleliktir, cehalet güçtür” cümlesini hergün daha fazla vurguladığı için… Romanında hayal ettiği “Mutluluk ve özgürlük arasında kaldığında insanlar hep mutluluğu seçer” cümlesini gerçek hale getirdiği için…
Bunlar için alkışlayabilir ancak.
Başka bir sebep bulamıyorum…
Sağolsun ekşi sözlük, fantastik bir değer buldum. AKP milletvekil ve bakanlarının ettiği lafları derlemişler. Onları size yorumlarıyla birlikte sunmak istiyorum…
- Eğer beni eleştirenler devrim kanunlarını okudularsa meclis’in ortasında eşek gibi anıracağım Dengir Mir Mehmet Fırat
- Yeşillik görmek isteyen manava gitsin Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbay
- Başbakan sensin ister asar ister kesersin Recep Tayyip Erdoğan 23 Nisan koltuğunu bıraktığı küçük çocuğa ithafen
- Düşünmezsen kürt sorunu yoktur Recep Tayyip Erdoğan
- Bugün eğer Ege’de Rumlar devam etseydi ve Türkiye’nin pek çok yerinde Ermeniler devam etseydi, bugün acaba aynı milli devlet olabilir miydi? Vecdi Gönül
- Yüz bin Ermeni’yi biz ülkemizde şu anda idare ediyoruz. E ne yapacağım ben yarın, gerekirse bu yüz binine hadi siz de memleketinize diyeceğim, bunu yapacağım. Recep Tayyip Erdoğan
- Benim ecdadım soykırım yapmaz Recep Tayyip Erdoğan
- Devletime karşı suç işleyenleri vurmaktan hoşlanacağım.?Adalet herkese fazla eşit uygulanıyor Abdulkadir Akgül
- Müslüman soykırım yapmaz Recep Tayyip Erdoğan
- İşkence konusunda hamdolsun ülkemizde sorun yoktur Beşir Atalay
- Mali rapor okunurken bir sürü paranın olduğunu gördüm. O kadar parayı ne yapacaksınız dangozlar. Atilla Koç
- Ben çevrecilerin daniskasıyım Recep Tayyip Erdoğan
- Kadınlar iş aradığı için işsizlik yüksek Mehmet Şimşek
- Bizim suyumuz temizdir, gönül rahatlığıyla içilebilir. Şerefimle temin ediyorum ben gece gündüz içiyorum İ. Melih Gökçek
- Dindar bir Cumhurbaşkanı seçeceğiz Bülent Arınç
- Umarım japonlar da bir gün hak dinine girerler. Bülent Arınç
- Başbakanımız bizim için ikinci peygamber gibidir İsmail Hakkı Eser
- Ergenekoncular 40 sene fişledi artık sıra bizde Avni Doğan
- Kadere imanın yoksa ben seninle tartışacak değilim Recep Tayyip Erdoğan
- Alkol içmeyin üzüm yiyin Recep Tayyip Erdoğan
- Ak parti iktidara geldi ineklerin sütü arttı Ali Koyuncu
- Ticaret yapmasam 3 bin euro maaşımla geçinemem Recep Tayyip Erdoğan
- Nükleer sızıntı olacaksa ha Rusya’da sızıntı olmuş, ha Sinop’ta ha Mersin’de değişen bir şey yok Suat Kılıç
- Hayır çıkarsa bunu dünyaya savunamam Recep Tayyip Erdoğan
- Gensoru da artık bu ülkede yalama oldu Recep Tayyip Erdoğan
- Ben kendim şahsen ponpon kızlara karşıyım Faruk Nafiz Özak
- Herkes mahallesindeki okula gitse trafik çözülür Kadir Topbaş
- Türk arapsız yaşayamaz Recep Tayyip Erdoğan
- Başbakanı ağzına alırken dikkatli ol Ayşe Nur Bahçekapı
- AKP kadınları feminizmin kölesi değil Dengir Mir Mehmet Fırat
- Newton’u değil kuantumu öğreteceğiz Hüseyin Çelik
- Bir demokrasinin tam anlamıyla işlediğinin en büyük kanıtlarından birisi o ülkenin bağımsız ve özgür bir şekilde işleyen medyasının varlığıdır Bülent Arınç
- Eskiden millet tommiks, teksas okurdu, şimdi sayın içli wikileaks okuyor Recep Tayyip Erdoğan
- Protestolar devletin belirlediği yerde, usulüne uygun yapılsa hiçbir sorun yaşanmaz Cemil Çiçek
- Golf oynarken kendimi köyümde gibi hissediyorum. kendimi ormanların, yeşilliğin içinde, bir rüya aleminde görüyorum İbrahim Şahin
- Avrupa, Anadolu’da yaşamış bir prensesin adıdır Egemen Bağış
- Bazı öğrenciler kendini yere atıyor Beşir Atalay
- Keneden korunmak için paçalarınızı çoraplarınızın içine sokun Recep Akdağ
- Türkiye’nin not arttırımı Kılıçdaroğlu saçma sapan işler yapabilir düşüncesine takılabilir Ali Babacan
- Paramız yamyamların paralarından daha değersizdi Bülent Arınç
- Hayat içki ve seksten ibaret değildir Bülent Arınç
- Çevre anamız madencilik babamız Hilmi Güler
- Yollarda sollamayı türkiye’de solu bitirdik Binali Yıldırım
- Yollar tuzlu inanmayan yalasın Melih Gökçek
- Statta tepiniyorlar Dolmabahçe kayıyor Ertuğrul Günay
- Nükleere karşı çıkanlar bilgisayar kullanmıyor mu Recep Tayyip Erdoğan
- Twitter ile olmaz tezek kokusunu hissedeceksiniz Recep Tayyip Erdoğan
- O kanal mutlaka yapılacak benim dedem istiyor Recep Tayyip Erdoğan
- Sınavlarda şifre olabilir. Şifre Bankamatik kartlarında da var Hüseyin Çelik
- 10 numara yağı farklı amaçla kullanmak isteyenler, anasından doğduğuna pişman olacak. Çünkü bu ahlak dışı bir davranıştır Zafer Çağlayan
- Doğum kontrolü chp zihniyetidir Recep Tayyip Erdoğan
- Gençlerin seks manyağına dönüşmesini istemiyoruz Bülent Arınç
- Amerika’da afedersin hostessiz uçaklara da bindik RecepTayyip Erdoğan
- Nükleer santrallerimizi 2071 yılında, yani malazgirt zaferinin 1000. yıldönümünde kapatmayı düşünüyoruz Taner Yıldız
- Biber gazı en modern yatıştırıcıdır Recep Tayyip Erdoğan
- Kusura bakma ben bu tertemiz alnımı, senin o lekeli dudaklarına sürdürmem Recep Tayyip Erdoğan
- Müslüman tavuklara niye daha fazla gümrük koyuyorsunuz? Bu gümrük olmamalı Zafer Çağlayan
- Terörü konuşmayarak gündemden düşürmeliyiz Recep Tayyip Erdoğan
- Atanamamış öğretmenler diye uyduruk bir sorun çıkardılar Ömer Dinçer
- Eşcinseller de özgürlük istiyor verecek miyiz Burhan Kuzu
- Hrant Dink cinayetinde asil hedef Ak Parti’dir. Hüseyin Çelik
- Gençlerimiz dindar olmasın da tinerci mi olsun Recep Tayyip Erdoğan
- Ne demek ya milletimin bana vermiş olduğu yetkiyi, zorla kullandırtmayacaksın öyle mi. Bir sabrederim, iki sabrederim, üç sabrederim, beş sabrederim, on sabrederim sonra kafanı kırarım ben senin Nihat Zeybekçi
- Alkol satan işletmelerin isim isim listelerinin istenmesi’ daktilo hatasından kaynaklanmış bir durum. Cevdet Erdöl
- Sümerler de tablet kullanıyordu Ömer Dinçer
- Kemal Kılıçdaroğlu, şu kadar boyuyla bir şeyler söylüyor Bülent Arınç
- Erkeğin otoritesini, egemenliğini kıralım derken, feminizme de davetiye çıkarmamak gerekir. Ramazan Can
- Ateist dinsiz bir gençten kimseye fayda gelmez Özcan Ulupınar
- Polisin kullandığı gaz sağlığa zararlı değil İdris Naim Şahin
- Nerden bileyim ben geldim diye sevindiğini? Hadi bir takla at ya da oyna bir göreyim. Çal bakayım davulcu İdris Naim Şahin
- Süt taze daha bugün dağıttık ondan zehirlenmiş olamazlar Ömer Dinçer
- Sezeryana karşıyım, kürtaj cinayettir. Medya her defasında Uludere diyor. ben de diyorum ki; her kürtaj bir uludere’dir. Recep Tayyip Erdoğan
- Tecavüze uğrayan doğursun gerekirse devlet bakar Recep Akdağ
- Tecavüzcü kürtaj yaptıran kurbandan masumdur Ayhan Sefer Üstün
- CHP’li ve alevi olduğunu bildiğim halde gittim Melih Gökçek
- Türk halkı Suriye ile savaşa girmekten korkmuyor İbrahim Uslu
- Alevilerin bir kısmı da kendini islam içinde görüyor Bülent Arınç
- Birkaç Mehmet’i şehit ettiler diye gündem olmamalı Hüseyin Çelik
- Bütün okulları imam hatip yapma şansı yakaladık. Ali Boğa
- Metro çalışmalarında böyle kazalar çok normaldir Binali Yıldırım
- Olay terör saldırısı değil. hindistan, pakistan’da sıkça yaşanan olaylar gibi bir olaydır. Veysel Eroğlu
- Bizim en büyük sıkıntımız aramızda ki gizli ve sinsi akp’lilerdir. Numan Kurtulmuş
- IMF’ye cep harçlığı verecek durumdayız Recep Tayyip Erdoğan
- Mecbur muyuz gazeteleri toplantılarımıza davet etmeye Recep Tayyip Erdoğan
- Cumhuriyet yürüyüşleri suriye destekli Mehmet Metiner
- Yat bir lüks değil ihtiyaçtır Binali Yıldırım
- Kuvvetler ayrılığı önümüze engel oluyor Recep Tayyip Erdoğan
- Başbakanımızın görüşünden sonra bizim fazla bir görüş ilave etmemize lüzum yok Binali Yıldırım
- Evrimi tabii ki sansürleyeceğim yukarıda allah var. Suat Kılıç
- İsrail özür diledi şehitlerin kanı yerde kalmadı Recep Tayyip Erdoğan
- 2007’de 775, 2008’de 474, 2009’da 197, 2010’da 101, 2011’de 106 ve 2012’de 24 çocuğun sokakta yaşadığı tespit edildi ve bu çocukların bakanlık hizmetlerinden yararlandırılması sağlandı. Fatma Şahin
- Meşgalesi olmasa Fatih Terim’i de akil listesine alırdım Recep Tayyip Erdoğan
- Medyanın henüz hepsi elimizde değil daha bir kısmı… Suat Kılıç
- Tövbe eden pkk’lıyı affedelim. Halil Ürün
- Uzay gemisi yapmamızı engelliyorlar… Zafer Çağlayan
- Evet yasama yürütme ve yargı ayrı gibi gözükür ama bu sadece görünürde bir ayırımdır Burhan Kuzu
- Epidural doğum, hipnozla doğum gibi yöntemler gündeme alınabilir ama işin tabiatı normal doğumdur. anne ne kadar cesursa çocuğu da o kadar cesur olur. korkak bir nesil istemiyoruz. Mehmet Müezzinoğlu
- Tombul tombul bilmem nereye kadar türküler var Bülent Arınç
- Başkanlık sistemini tartışmak sevaptır. Burhan Kuzu
- Geçilemeyen çanakkale şimdi 4 dakikada geçilecek. Binali Yıldırım
- Uzaya güneş paneli yerleştirip enerji üreteceğiz Binali Yıldırım
- Türk ve Müslüman ülkeler olimpiyatları yapalım… Sadık Yakut
- Hanginizin yaşam tarzına müdahale ettik söyleyin Recep Tayyip Erdoğan
- Yol değil orman istiyoruz diyenler ormanda yaşasın Recep Tayyip Erdoğan
- Örtülülerin daha namuslu olmalarını bekleriz… Ayşe Böhürler
- Kızlar ve erkekler birarada kalınca kaybeden kızlar oluyor… Bülent Arınç
- Atatürk yaşasaydı, ak parti genel başkanlığı’na kendini layık görürdü. Fazlı Erdoğan
- Basın özgürlüğüymüş. ne basın özgürlüğüymüş. sevsinler böyle basın özgürlüğünü. bu basın özgürlüğünü bizim dönemimizde yaşadı. ben şiir okudum diye cezaevine girdim. Recep Tayyip Erdoğan
- Yolsuzluk varsa millet sandıkta hesabını sorar. Mehmet Müezzinoğlu
- 17000 km yol yapan iktidarda yolsuzluk olabilir mi? Recep Tayyip Erdoğan
- Oğlum, ticari nedenlerle işyerini kapamak zorunda kaldı. kendisi biraz pintidir. İşi kapatınca, oradaki eşyaların bazılarını ve kasaları da eve taşımış. o kasalar onlar. Muammer Güler
- Partiden istifa edenin milletvekilliği düşürülsün… Hasan Hami Yıldırım
- Biatsa biat itaatsa itaat ölümüne arkasındayız. Mehmet Metiner
- Ben olsaydım ebeni öperdim senin… Sadık Yakut
- Para bankaya girip çıkıyorsa ona kara para denmez… Recep Tayyip Erdoğan
- Sansür söz konusu değil…site kapatılmayacak, sayfaya erişim engellenecek. Lütfi Elvan
- Kimse kötülük olsun diye çocuğunu evlendirmez, çoğu masumane. Ayşenur İslam
- Hükümet dedikodu üzerine cadı avı başlatmaz. Hüseyin Çelik
- Cemaat akp’ye oy vermezse siyasallaşmış demektir. Bülent Arınç
- Bahçeli uçağa binmekten korkan bir zavallıdır. Hüseyin Çelik
- Bu meclis isterse anayasa mahkemesini kaldırabilir. Mehmet Metiner
- İnanın bu uydurma kaset ve ses kayıtlarına doğru olsa bile inanan yok. Burhan Kuzu
- Medya haddinden fazla özgür… Binali Yıldırım
- 17 aralik günah işleme özgürlüğüne müdahaledir… Metin Külünk
- Bir gün suyu keselim eski istanbul buydu diyelim… Veysel Eroğlu
- Zocuklarıma helal lokma yedirmedim… Recep Tayyip Erdoğan
- Teknoloji bağımlılığı çok sinsi ve tehlikelidir… Emine Erdoğan
- Terör severler bir genci daha annesinden aldı. Halide İncekara
- Pensilvanya’daki hoca ile gülen kastedilmiyor… Bülent Arınç
- Seçimler huzurlu geçsin diye twitter kapatıldı… Veysel Eroğlu
- Batının özlemini duyduğu demokrasi bizde var. Recep Tayyip Erdoğan
- Trafoya kedi girdi, elektrikler ondan kesildi. Taner Yıldız
- www’den çıkar ttt’yi kurarız. Lütfi Elvan
- Millet 1 yıldır sokaktaki şımarıklılığı izliyor… Recep Tayyip Erdoğan
- Soma’da önemli olduğuna inandığımız bir kaza yaşandı. Taner Yıldız
- Soma’da aklını kullanan hayatını kurtardı… Mustafa Harputlu
- Diktatör olsaydım meydanlarda dolaşamazdınız. Recep Tayyip Erdoğan
- Polis nasıl sabrediyor anlayamıyorum. Recep Tayyip Erdoğan
- Deprem sonrası telefonlarınız çekmezse bakanlığı arayın… Lütfi Elvan
- Meclisin çalışma saatinin artması demek, türkiye cumhuriyeti’nin hazinesine ve bütçesine yüktür. Belma Satır
- 49 insanın rehin alındığını düşünmüyoruz. eğer rehin alınsaydı oturulur pazarlık yapılırdı. Naci Koru
- Geziciler dozerle ağaç katliamı yaptı… Recep Tayyip Erdoğan
- Kadın, iffetli olacak. Herkesin içerisinde kahkaha atmayacak. Bülent Arınç
- Afedersin cok daha çirkin şeyler Ermeni diyen oldu Recep Tayyip Erdoğan
- Hz. muhammed erdoğan’a oy verenlerle gurur duyardı Pelin Gündeş Bakır
- Biz de Almanya’yı dinliyoruzdur muhakkak. Volkan Bozkır
- Artık münafık olmayan rektörler seçilecek… İbrahim Korkmaz
- HSYK’yı cemaat kazanırsa seçimi gayrımeşru sayarız. Mahir Ünal
- Neden Zorunlu kimya dersi tartışılmıyor? Recep Tayyip Erdoğan
- Ebola o kadar da kötü değil yalnızca bulaşınca öldürüyor… Temel Kotil

Devlet Bahçeli bizzat araba kullanırken…
Devlet Bahçeli eski arabaları seviyormuş. Bunu bilmek için ya ona yakın siyasetle ilgilenen gazeteci olmak lazım ya da ona arasa satan biri… Kızılcahamam’da yaptıkları toplantıya giderken geçen sene aldığı Ford otomobilini kullanmış.
Yahu niyşe Amerikan dünya devi Ford arabasını kullanıyor filan derken biraz araştırınca karşımıza enteresan bilgiler çıktı: Ford’un 70’li yıllarda üretilen modellerinden en önemlisinin modeli TC diye anılıyormuş. Elbette Türkiye Cumhuriyeti değil ama ne olacak… Bayağı yakın. Üstüne üstlük bu TC model arabalarönceleri Arjantin’de üretilmiş. Sonradan 1984 yılında fabrika oradan sökülmüş oldouğu gibi Türkiye’ye taşınmış. Üretimin büyük bölümü burada yapılmış. Ama bildiğim kadarıyla Bahçeli’nin kullandığı bu model 1970’lerin ortalarından kalma…
Son olarak… Bahçeli 1970’lerin aynı dönemlerinin arabalarından çok alıyormuş ve bu 5. arabasıymış. Sanırım o yıllara duyulan bir özlem… Partinin o yıllarına duyulan özlem mi yoksa evinde o yıllarda sahip olamadıkları otomobillere duyulan özlem mi?.. İşin bu tarafını da psikologlara bırakalım.